Selimiye’de başta balıkçılık olmak üzere, arıcılık, bademcilik, zeytincilik yapılıyor.
Selimiye’nin en güzel yanı, deniz kenarında yer alan tesislerinden bir adımda iskeleden ya da sahilden denize girme şansınız olması. Kaldığınız pansiyonda genelde odanızdan da Selimiye manzarası sizi karşılıyor.
Köyün asıl yerleşim yeri sahil değil de üst kısımlarmış. Deniz kıyıları, Ege ve Akdeniz’de gelenek olduğu üzere hep kızlara verilmiş. Çünkü ne tadır yapılabiliyormuş ne de bir değeri varmış. Ama turizm bölgede patlayınca şimdi buraları altın değerinde. Sahilde bir ev almak büyük şehirlerde ev almakla aynı değerde.

Ama turizm yapan aileler evlerinin odalarını pansiyon olarak açmışlar. Sonra da gelişerek bu büyümüş. Sonuçta şimdi odalarında klima bulunan pansiyonlar oluşmuş.

En iyisi de pansiyondaki odanızdan birkaç adımda deniz kıyısında bulunan kahvaltı ya da öğle ya da akşam yemeği yiyeceğiniz masalara iniyorsunuz. Yemeğe yedikten sonra yarım metre uzağınızdaki şezlongunuza uzanıp güneşin tadını çıkarıyorsunuz. Denize mi gireceksiniz? O zaman en fazla bir adım atıp kendizini denize atıyorsunuz. Yani denize gitmek için öyle tatil köylerinde olduğu gibi seremoniye sabahtah havlu atıp şezlong kapmaya gerek yok…

Eğer gölgede oturmak isterseniz tentelerin altında değil, asma çardaklarının gölgesinde denizden 2-3 metre uzakta dinleniyorsunuz.

Selimiye’de akşam olunca duşunuzu alıp ister yemekten önce isterse sonra, sahilde boydan boya yürüme imkanınız var. Bu sırada diger pansiyonları, lokantaları görüyorsunuz. Aralarında bulunan değişik ürünleri, elbiseleri satan ufak butikleri, dükkanları da görme imkanınız var.

İsterseniz hemen limandan muhtarlık önünden kalkan teknelerle Hisarönü Körfezi’ne ve adalarına yönelik olarak yapılan günü birlik tekne turlarına katılabilirsiniz.
Bu turlar sabah 10’da hareket ediyor. Akşam da 17.00’de dönüyor. Bu turlarla Kamelya Adası, Dişlice Adası, Bencik Limanı, Tavşan Adası ve Günnük koyu’nu görme imkanınız var.

Dişlice Adası’nın ilginç bir görünümü var. Zemini bir insanın alt çene yapısını andırıyor ve genel olarak  ada, denizden çıkmış diş diş görünümüyle adeta alt damağı andırıyor. Anıt kayalarla dolu, ortasından geçit veren ada, yıllar süren sarı-turuncu bazı yosun türleri ile kaplı renkli bir görünüm kazanmış. Adanın Bencik yönüne bakan arka yüzü, durgun koylara ve minik plajlara sahip.

Bencik Limanı ise, yeşil ile mavinin birleştiği enfes görüntü sunuyor. Genellikle günü birlik tekneleri burada öğle yemeği molası veriyor.

Gidilen yerlerin arasında bulunan Tavşan Adası ise, isminden de anlaşılabileceği gibi, içinde tavşanların bulunduğu bir ada. Gemiler buraya yanaştıktan sonra, tavşanların yemeleri için havuç ve marul bırakılıyor. Tavşanların da bunları afiyetle yemesi izleniyor.

Selimiye’den ayrıca, Bayır Köyü, anıt ağaçlar, Turgut Köyü’nün şelalesi, çiftlik sahili ve Bybossos antik kalıntılarına yine bir saat içinde karadan ulaşabiliyorsunuz.