İLGİNÇ YERLER
YAĞCILAR KÖYÜ
Urla’nın hemen yanı başında denilebilecek bir mesafede, 15 kilometre uzaklıkta bulunan Yağcılar Köyü, etrafında binlerce çam ağacından oluşan dev ormanların arasında yer alan minicik, ufacık bir köy.
Köyün nüfusu 528 olarak resmi kayıtlarda yer alıyor. Toplamda 960 ev yer alıyor.
Yağcılar’da ilk yerleşim Türkler tarafından yapıldığı biliniyor. Köyde salgın hastalık çıkınca halk Urla’ya göç ediyor. Halk mülklerini 19. yüzyıl başlarında Urla, Gülbahçe ve Çeşme’den gelen Rumlara satmış.
O dönem 500’ün üzerinde Rum vatandaşı Yağcılar’da yaşıyormuş. 1915 yılında Urla’ya nakil olan halk 3 ay sonra tekrar kendi evlerine dönmüşler. Rumlar ise, 1992 mübadele döneminde Yunanistan’a iltica etmiş.
Hem de öyle ufak ki, tek kahvesi, tek bakkalı ve iki sokaktan oluşan bir köy. Köy meydanında bir zamanlar ise Selanik’ten göçenlere hizmet eden 19. yüzyıl ortalarında inşa edilmiş ve Aya Tririada’ya adanan kilise bile varmış. Ama 19. yüzyıl başında buradaki Rumlar gidince kilise de yıkılmış.
Şimdi köy meydanında caminin bulunduğu yerde bulunan kiliseden geriye birkaç sütun kalmış durumda. Hemen yanında ise köylülerin kendi tarlalarından elde ettiği ürünler satılıyor.
Yağcılar’ın bir başka özelliği ise havası. Etrafında bulunan binlerce çam ağacının ürettiği temiz hava buraya ayrı bir güzellik katıyor.
Köylüler ise Seferihisar bölgesinde yer alan rüzgâr enerjisinden elektrik üreten dev gibi üç kollu canavarlardan biraz da olsa rahatsız. Bir üretim direği için kesilen onlarca ağaca ve verilen zarara üzülüyorlar. Ama en azından köylülere yeni iş imkânı sağlanmasından ise memnunlar.
URLA BAĞ EVİ
Yağcılar’ın isminin New York Times’da yer almasını sağlayan Urla Bağ Evi, gerek 6 odalı butik Otel özellikleri ve yörede o gün ne üretildiyse onların pişirilerek sunulduğu restoranı, gerekse ekim ayında düzenlenen sanatsal etkinliğiyle çok ünlü.
“Uluslararası Esi Ev Yeni Sanat” ismini taşıyan festival sayesinde, bir yanda unutulmaya yüz tutan eski evler gündeme getiriliyor, onlara sahip çıkılıyor bir yanda da köy sokakları bir hafta boyunca resim galerisine dönüşüyor.
Bölgedeki yaşayan hemen herkesin katılımını sağlayan bu tesis, 2013 yılında buraya yerleşen İstanbullu bir ailenin girişimiyle 6 yıllık çabayla ortaya çıkıyor. Yöresel mimarinin uygulandığı tesis, bölgede kalınacak en önemli yerlerin başında geliyor.
Yağcılar Köyü içinden geçen İzmir büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı yürüyüş ve bisiklet rotaları da yer alıyor. Bunlar, Kuşçular, Yağcılar, Demircili zeytin yolu ve urla, Kuşçular, Yağcılar bağ yolu olarak biliniyor.
Zaten Urla ve civarında bu tür yürüyüş rotaları alternatifli olarak yer alıyor. Eğer gezmeyi ve yürümeyi seviyorsanız, özelikle ilkbahar ve sonbaharda bu rotalarda keyifli yolculuklar yapabilirsiniz.
DEMİRCİLİ KÖYÜ
Demircili Köyü, Urla merkezine 15 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Çam ormanların arasında bulunuyor. Orman arasında kıvrıla kıvrıla yol alabileceğiz köy, sakinlik sunuyor.
Demircili köyünün aşağılarında ise pırıl pırıl denizi ile yeşil ve mavinin dostluğunu yaşatan nefis koyları var. Köyün üç koyu bulunuyor: Ada, Bodrum ve Demircili.
DEMİRCİLİ KOYU
Demircili Koyu, rengarenk çakıl taşları, pırıl pırıl denizi, geniş bir sahili, arkanızda yemyeşil bir orman ve şezlong şemsiyeler olan bir koy.
Urla’nın Sığacık Körfezi’ne bakan tarafında yer alan Demircili Sahili’nde bulunan birbirinden gizli koylar ve plajlar gidenlerin büyük keyif alacağı yerlerin arasında bulunuyor.
Bu plajlarda Çeşme Yarımadası’nda çılgın fiyatlara girilen tesisler yok. Hemen hepsinin giriş ücreti (2019 fiyatları)20,30 lira civarında.
Buna giriş, duş, tuvalet, şemsiye ve şezlong dahil. Bazılarında ise az giriş ücreti ödeyerek mesela Demircili Köyü Melengeç Restoranı ve Plajı ile Komodor Muhtar İbrahim’in yeri ve restoranında aldığınız hizmetin bedelini ayrıca ödüyorsunuz.
BODRUM KOYU
Demircili Köyü sahilinde yer alan Bodrum Koyu gidebileceğiniz adreslerden biri. Burası da nefis bir koy. Zaten neredeyse uç kısmı bile doğal olarak kapalı olduğu için dalgasız berrak, temiz denizde hem tesisin hem de denizin keyfini çıkarıyorsunuz. Tesise hafta için kişi başı 20, resmi tatil günleri 30 TL verince, şezlong, şemsiye, duş, tuvalet imkanlarından faydalanabiliyorsunuz.
Tesiste ayrıca localar da yer alıyor.
İsteyen bunları ayrıca kiralayabiliyor. Ancak gidince göreceksiniz deniz muhteşem. Gittiğinize değecek bir yer. Tesis, genelde aileler geldiği için, huzurlu ve sakin bir yer. Sahilde tesiste çalan müzik “Hadi eller havaya” havasında olmadığı için ağaçlar altında serin serin deniz ve güneşin tadını çıkarıyorsunuz.
Denizin hemen kenarında Airai Antik Kenti’ne ait hamam kalıntıları ise, tarihi bir hava estiriyor koyda. Küçük patikalardan tepeye tırmanarak Antik Kent’e ait eski darphanenin kalıntılarını görebilirsiniz.
ADA KOYU
Bir başka alternatif ise Bodrum Koyu’na girmeyip yarısı asfalt toprak yoldan devam ettiğinde gideceğiniz koy. Burası ise tamamen halka açık. Aracınızı denize birkaç metre yakına park edip ister çadır kurun günlerce denizin dibinde kalın. İsterseniz orta halli tesisten faydalanın.
Burada da piknik alanı duşlar ve tuvalet de yer alıyor. Fiyatlar gayet uygun. İsterseniz yanınızda yemeğinizi de götürün Denizi tadına bakın. Çünkü burada deniz “Türkiye’nin Maldivleri” denecek kadar temiz ve kumlu. Sahil belli bölümleri yosunlu ve taşlı ama birkaç metre içinde kumluk denizde keyifle yüzüyorsunuz. Ancak su serin. Yaz sıcakları için biçilmiş kaftan.
Sahilde 2 metre derinliği işaretleyen dubalar var. İsteyen burada sörf de yapıyor. İnsanların denize girmediği kayalık bölgelerden deniz kestanesi de toplayıp sahilde ateş yakıp pişirerek yiyebiliyorsunuz.
Yarımada gibi olan koyun güneye bakan tarafında denize girerken kuzeye bakan bir kaç metre ötedeki bölümünde ise, bir yanda balığa çıkan kayıklar bekliyor, isterseniz siz de sahilde balık avlayabiliyorsunuz.
ALTINKÖY
Bir başka alternatif ise, Altınköy Koyu. Bura da Marika Beach Tesisleri bulunuyor. Ama sahil halka açık. Buranın denizi ise tamamen kumdan oluşuyor. Denizi de Demircili sahiline göre daha sıcak. İsterseniz aracınızı ücretsiz olarak bırakıp, sahile gidip bedava denize girip güneşleniyorsunuz. İsterseniz buradaki sahilde geride kurulan tesisten de faydalanıyorsunuz. Fiyatları bakkaldan biraz pahalı ama sahil yörelerinde olan uçuk fiyatlar burada yok.